Sürdürülebilirlik
19. yüzyılda yaşanan sanayi devriminin ardından, fosil yakıtların endüstriyel makinelerde kullanılması
küresel ekonominin gelişimine katkı sağlasa da, karbon emisyonu sorununu ortaya çıkardı. Kömüre ek olarak,
ilerleyen yıllarda petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar da enerji üretiminde önemli bir paya sahip oldu.
Günümüzde dünyada kullanılan enerjinin yüzde 87’si fosil yakıtlardan karşılanmaktadır.
Dünyanın enerji görünümünde, dikkat çeken diğer bir başlık da artan enerji ihtiyacıdır. Hem endüstriyel
enerji ihtiyacı, hem de bireysel enerji ihtiyacında artışa neden olan bu büyüme, enerji kaynaklarının
verimli kullanılmasının önemine işaret etmektedir. Dünya nüfusunun, 2040 yılı itibariyle 1,6 milyarlık
artışla 9 milyara ulaşacak olması talepteki artışa ilişkin fikir vermektedir. Uluslararası Enerji Ajansı
verilerine göre, mevcut üretim ve enerji politikalarının aynı şekilde devam ettiği varsayıldığında, 20 yıl
sonraki enerji ihtiyacı, bugünkü ihtiyacın yüzde 45 üzerinde olacaktır.
Kaynakları hızla azalmakta olan dünyamızın, artan enerji ihtiyacına karşılaması imkansız hale gelmektedir.
Bu noktada ise, dünyanın geleceğini kurtarabilecek en önemli çözüm sürdürülebilir enerjidir.
Nature Enerji olarak, sürdürülebilir enerji alanında yatırımlar yapıyoruz. Biyokütle çevresel kirliliğe yol açan organik atıkları kullanarak, hem konut
hem de endüstriyel alanda kullanılabilecek enerji üretiyoruz. Sürdürülebilirlik, birçok farklı alanda
önemli bir felsefe ve enerjide sürdürülebilirlik alanında yatırımlar yaparak, dünyamızın geleceği için
çalışıyoruz.
Artan enerji talebine ek olarak sanayileşmenin ve şehirleşmenin kontrolsüz bir hızla artması, azalan
yeşil alanlar ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun bir şekilde sürdürülmesi ile birlikte, karbon
emisyonunun hızla yükselmesi sürdürülebilir bir ekosistem için daha fazla çalışmayı gerekli kılıyor.
Sera gazı salınımı etkisi ile küresel ısınmanın her geçen gün daha ciddi bir tehdit haline dönüşmesi,
buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesi en önemli küresel riskler içinde bulunuyor. Karbon
emisyonunun artması neticesinde, tarım ürünlerinin yetiştirilmesinin zorlaşması, ormanların azalması
ile yaban hayatın tehlikeye girmesi önemli riskler içinde yer alıyor. Sıcaklık artışı kaynaklı doğal
afetlerin yaşanması ise, milyarlarca insanı tehdit ediyor. Sürdürülebilirlik, bu anlamda her insanın
ve her şirketin sorumluluk sahibi olması gereken bir felsefe haline geliyor.
Enerji talebinin artışı ve karbon salınımına ek olarak, her yıl milyarlarca ton atığın doğaya bırakılması,
dünya için farklı bir tehlike alarmı anlamına geliyor. Atış oluşumunun engellenmesi ve en aza indirilmesine
ilişkin bireysel önlemler ve devlet politikalarının artmasına rağmen, atık oluşumu artmaya devam ediyor.
Doğal kaynakları kirleten atıkların, aynı zamanda önemli bir kaynak kaybına işaret etmesi, ‘sıfır atık’
politikasının önemine işaret ediyor. Sıfır atık hedefi kapsamında, mevcut atıkların hammadde ve enerjiye
dönüştürülmesi, sürdürülebilir bir çevre adına en önemli yaklaşımlar arasında. İsrafın önüne geçen,
verimliliği artıran ve çevresel kirliliği azaltan sıfır atık yaklaşımı hem tüketicilerin hem de
şirketlerin bilinçli hareket etmesi gereken alanlar içinde yer alıyor.
Nature Enerji olarak, sıfır atık hedefi kapsamında biyokütle
ile sürdürülebilir enerji kaynakları alanında yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Orman endüstrisinin
yanı sıra hayvancılık ve tarım endüstrisindeki atıkların enerjiye dönüştürüldüğü tesislerimizde,
atıkların geri kazanımını sağlarken, aynı zamanda enerji üretimine destek veriyoruz. Organik atıkların
yanı sıra evsel atıkların enerji üretiminde kullanımı ile, hem ulusal hem de küresel sürdürülebilirlik
politikalarına destek veriyoruz.
Şirket olarak, bir Kızılderili atasözü olan ‘Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı,
çocuklarımızdan ödünç aldık.’ ifadesindeki sorumluluğu taşıyarak, sürdürülebilir enerji üretiminde
yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz.